Yaşam

Yörük Kadının Hikayesi: Balinanın Bilgisi

MUĞLA’nın Fethiye ilçesinde Yörük bir kadının hikayesini anlatan, yönetmen Önder Şengül’ün amatör oyuncularla ve imkansızlıklar içinde çektiği ‘Balinanın Bilgisi’ filmi, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yarışıyor. Yönetmen Şengül, hem kendisinin hem başrol oyuncusu Özge Cevher Yüksel’in ilk sinema filmi olduğunu belirterek, “Senaryoyu pek kimseye beğendiremedim. En son kendim çekmeye karar verdim. Köydeki insanların, Fethiye’deki amatör tiyatro oyuncularının desteğini aldım” dedi.

İstanbul’da yaşayan ve dizi sektöründe farklı görevlerde çalışan Önder Şengül, 2017 yılında Muğla’nın Fethiye ilçesine taşındı. Sektörden uzaklaşan Şengül, burada duyduğu Yörük bir kadının hikayesinden etkilenerek senaryo yazmaya başladı. Senaryoyu tamamlayan Şengül, hiçbir yapımcıdan olumlu dönüş alamadı. İlk filmi ve senaryosu olan Şengül, aradığı desteği bulamayınca kendi imkanlarıyla ‘Balinanın Bilgisi’ adını verdiği filmi, çekmeye karar verdi. Bölgedeki amatör tiyatroculardan, filmin çekildiği köyde yaşayanlardan, çevresindeki arkadaşlarıyla kurduğu ekip ile yola çıkan Şengül, ellerindeki tek kamera ile çekimlere başladı. İmece usulü çekilen filmdeki tek profesyonel oyuncu olan İstanbul Devlet Tiyatrosu oyuncusu Şamil Kafkas ile filmin başrolünü oynayan ve ilk sinema filminde oynayan Özge Cevher Yüksel de ekibe dahil oldu.

İLKLERİN YAŞANDIĞI FİLM

Tüm olumsuzluklara rağmen çekimi tamamlanan film, bu sene 61’incisi düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması seçkisine seçildi. İlklerin yaşandığı ve gösteriminde sinemaseverlerin büyük beğenisini toplayan film, Altın Portakal ödülü için yarışıyor.

‘FİLMDE SADECE BİR PROFESYONEL OYUNCUMUZ VARDI’

Filmin senaristi ve yönetmeni Önder Şengül, filmin konusunun, ilk filmini çeken biri için zor olduğunu söyledi. Şengül, “Taşındığım bölgede bir Yörük kadınının çocuklarını ormanda doğurma hikayesini duydum. Bunu nasıl hikayeye çevireceğimi bilemedim. Süreç çok uzun sürdü. Benim için de ilkti ve bir tecrübe yaşadım. Yeni sinemacılar olarak bir hayal ile yaşıyoruz. Bir senaryon varsa bir yapımcı seni keşfeder, her şeyini karşılar diye. Öyle olmuyormuş. Bu senaryoyu pek kimseye beğendiremedim. En son kendim çekmeye karar verdim. Köydeki insanların, Fethiye’deki amatör tiyatro oyuncularının desteğini aldım. Benim gibi eskiden sinema sektöründe olan kişileri bir araya getirdim. Eşim dostum yemek yaptı, diğerleri ulaşımı sağladı, köydekiler kapılarını açtı. Filmde sadece bir profesyonel oyuncumuz vardı. Başrol oyuncumuzun ilk sinema filmiydi, onun dışında kimsenin tecrübesi yoktu” dedi.

‘KISITLI İMKANLARLA DAHA GÜZEL İŞ ÇIKACAĞINI TECRÜBE ETMİŞ OLDUK’

İngiltere Kadın Platformu tarafından filmin bir sosyal sorumluluk projesine çevrildiğini söyleyen Önder, “Ekip amatör ruhlu insanlardan oluşuyordu. Bu zorlayan bir durumdu. Bir yardımcı yönetmen vardı ancak o da ilk defa yapıyordu. Tripodu açacak kimse olmadığı için kullanmamaya karar verdik. Bir aile gibi olduğumuz için kimse şikayet etmedi. En zor kısmı ise maddi bölümüydü. Eski arkadaşım bir havuz oluşturup, para topladı, başrol oyuncumuz biraz para koydu. Bu film, bu şekilde ortaya çıktı. Kısıtlı imkanlarla daha güzel iş çıkacağını tecrübe etmiş olduk” diye konuştu.

‘SETTE HERKES HER İŞİ YAPTI’

Filmi ilk defa festivalde izlediğini söyleyen oyunculardan Şamil Kafkas, ‘Yönetmenimiz önceden tanıdığım bir arkadaşımdı. Onun bir hayali vardı ve zaman zaman konuşuyorduk. Sonra biz de bu hayale dahil olmaya başladık. Senaryoyu okuyunca çok etkilendim. Karakteri biraz daha iyi başlatıp, yavaş yavaş kötücülleştirmeyi düşündüm ama yönetmenin dünyası farklı. Sette herkes her işi yaptı. Bu dayanışma ruhuyla kendi kendimize çektiğimiz çok keyifli bir iş oldu. Umarım seyircide de karşılığını bulup, hedeflediğimiz mesajı verebiliriz. İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda oyuncuyum. Sinemayı yeni yeni çözmeye alışmaya çalışıyorum” dedi.

‘ÇOCUK HAYALİNİN İÇİNE DÜŞMÜŞ GİBİYİM’

İlk sinema filmi olduğu için heyecanlı olduğunu belirten filmin başrol oyuncusu Özge Cevher Yüksel, “Sanat kampı için Fethiye’ye gitmiştim. Orada yönetmenimizin eşiyle tanıştık. Tiyatro hikayemi duyunca ‘Eşimin bir senaryosu var ve o karakter bence sensin’ dedi. O şekilde filmle tanışmış oldum. İmkansızlık biraz görece bir şey, bu bizim şansımız oldu. Doğanın içerisinde çalışma fırsatı bulduk. Hazırlık, çekim derken ben karakteri misafir ederek geçirdim. Öncesinde yönetmeniz ile çalışmaya başladık ve birlikte bir karakter yarattık. Çocuk hayalinin içine düşmüş gibiyim. Bu nedenle çok heyecanlıyım. İlk zamanlar çok yabancıydım ama şu anda daha fazla idrak ettiğim yerdeyim. İlk sinema filmim olduğu için çok heyecanlıyım ve işleyişi anlamaya çalışıyorum” diye konuştu.

haber-pertek.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu